Home

SUNUŞ

Yahşibey Tasarım Çalışmaları, farklı tasarım disiplinlerinde üniversite eğitimi gören genç tasarımcılara yaratıcılıklarını kışkırtacak, birlikte eğlenerek çalışmalarını sağlayacak bir ortam hazırlar. Amaç tasarım konuşmak, tasarım üretmek, tasarım problemleri yaratmak ve onları çözmeye kalkışmaktır.

15-31 Ağustos 2013 tarihleri arasında gerçekleşen 32. Yahşibey Tasarım Çalışmaları’nda, ‘Sekiz Ege Köyü: Görünmezi Görmek, Görünürlük Kazandırmak’ başlığı altında, Şehir ve Bölge Planlama ve Grafik Tasarım öğrencileriyle ortak bir çalışma düzenledik. Bu iki farklı disiplinin öğrencilerinin buluşmasını, bilgilerini paylaşmalarını ve etkileşmesini sağladık.

Bu kadar kısa bir sürede derinlemesine bir araştırma yapmamız mümkün değildi. Bu nedenle 25 köy arasından Dikili İlçesine bağlı sekiz Ege köyünü benzerlikleri ve farklılıklarından yola çıkarak, coğrafi konumlarından öte, yan yana geliş biçimlerindeki sosyal ağlar üzerinden belirledik. Gelecek yıllarda diğer köyleri de ele almak dileğiyle öncü bir çalışma başlattık.

Bu çalışma, köylerin uzun süreden beri toz altında yatan gerçekliğini ve görünmezlerini, gündelik yaşamın pratiklerinden yola çıkarak görünür kılmak adına son derece titiz ve nazik yapılmış bir çalışma deneyimidir.

Katıralan, Merdivenli, Salihler, Kıratlı, Çağlan, Bademli ve Yahşibey köylerini tek tek ziyaret ettik. Anlık kesitlerini aldık, köylerin ruhunu yansıtan geçmişteki hikayelerinin günümüzdeki izlerini sürdük. Gündelik tanımlamaları, küçük ve az bilinen anlamlı ayrıntıları aradık, bir araya getirdik, görselleştirdik, görünmeyeni göstermeye çalıştık.

Mendile, yazmaya, halı ve kilimlere yansıyan geçmişin izlerini sürdük. Köylerindeki sessizliğe karşın mezarlıklarındaki neşeye şaştık. Kimi yerde zamanı unuttuk, sadece tarihine dokunduk, kimi yerin tadı damağımızda kaldı, kimi zaman çocuklardan aldık haberi. Sorduk, dinledik, taşlardan, duvarlardan, otlardan arda kalanları görmeye çalıştık. Yazdık, çizdik ve tartıştık. Anılarda kalan yaylalar, ormanlar, dereler, kaynak suları ve çağlayanlar için üzüldük…

Bütünü parçalara ayırarak, ilişkilerinden koparmadan neye ait olduklarını bulmaya çalıştık. Mekan, zaman ve nesne arasındaki ilişkileri anlamlandırarak görsel ve zihinsel örüntüler oluşturduk.

Kimi zaman coğrafyacı, kimi zaman arkeolog, kimi zaman sosyolog gibi düşünmeye çalıştık. Oldukları yerlerden neden ayrıldıklarını sorguladık. Veriler topladık, analiz ettik, bilgilendirme tasarımı bağlamında ele aldık. Bilgileri görselleştirme ve tasarım aşamasında infografik, haritalama ve piktogram yöntemlerini kullandık. Tasarımın görsel ve algısal gücünü geliştirmek için pek çok beyin fırtınası ve sunumlar yaptık, fikirler ürettik, yaratıcı yöntemler kullandık.

Bir taraftan köylerin bilinmeyenlerini görünür kılarken, diğer taraftan iki farklı disiplinin ne demek istediğini ve neyi nasıl anlatmak istediğin anlamaya çalıştık. Birbirlerini tanımaları, tasarım kriterleri ve vizyonlarını değerlendirmeleri için uygun buluşma noktaları hazırlayan zengin bir paylaşım alanı oluşturduk.

Pek çok yol katettik ve sonuçta elinizdeki bu çalışmayı blog oluşturarak internet ortamına da taşıdık.

Bize destek veren Dikili Belediyesi’ne, köy muhtarlarına, köy halkına, asistanlarımıza, öğrencilerimize ve özellikle bu çalışma deneyimini yaşamamıza olanak sağlayan Emre Senan Tasarım Vakfı’na en içten teşekkürlerimizi sunarız.

En doğru yanıtı bulmak adına inceleyen, yanıt arayan, bağımsız düşünebilen, dışa dönük, paylaşımcı, mesleki ve insani anlamda nice etik ve meraklı öğrenciler yetiştirmek dileğiyle…

Prof. Ayşegül İzer ve Dr. Kevser Üstündağ

FOREWORD

Yahsibey Design Workshops offer young designers who study different design disciplines in college, an environment that will stimulate their creativity and make it possible for them to work together and have fun doing so. A place where we will talk design, make design and even create new design problems and try to solve them.

Between 15-31th of August 2013, we organized a corporate workshop with City and Regional Planning and Graphic Design students under the name of ‘Eight Aegean Villages: Visualizing the Non-visual’. We brought two different disciplines’ students together, let them share their knowledge and interact with each other.

It was not possible to make a deep research in this short period of time. That’s why we had chosen 8 Aegean villages from 25 villages, which are in the boundaries of Dikili Municipality, based on their similarities and differences, social networks of their togetherness instead of their geographical locations. We have started a pioneer study with the wish of studying the rest of the villages in the future.

This study is a carefully and gently worked experience to visualize the long term dusted facts and invisibilities of villages starting from their daily life practices.

Katıralan, Merdivenli, Salihler, Kıratlı, Çağlan, Bademli & Yahşibey villages are visited one by one. We sectioned off the moments, traced the old stories, which reflects the spirits of villages. We looked for small and unknown details, daily definitions, we brought them together, visualized, tried to show non-visual.

We traced reflections of the past from the handkerchiefs, hand-painted kerchief and carpets. We were surprised by the joy in the cemeteries and the silence in the villages. In some places, we forgot the time, just touched the history, the flavor of some places still lingers. Sometimes we got information from children. We asked, listened, tried to see what are left from the rocks, walls and grasses. We wrote, drew and discussed. We felt sorry for the summer camping grounds, forests, rivers, springs and waterfalls.
We tried to search the pieces of the whole, without ignoring their relationships. We gave meaning to the relationships between places, time and objects, created visual and mental patterns.

Time to time, we tried to think as geographers, archeologists and sociologists. We questioned why they had to leave their old places. We collected data, analyzed and considered them in the context of information graphics. We used info-graphic, mapping and pictogram techniques during the design and data visualization process. We made presentations and brainstorms to improve the visual and perceptual power of design, created ideas and used creative methods.

By the time we visualized the unknown facts of villages, we tried to understand what and how these two disciplines want to say. We created a rich sharing platform, which provides suitable meeting points for knowing each other, considering design criteria and visions.
We preceded a lot of way and at the end, produced this book that you hold in your hands and a blog on web.

We cordially thank to Dikili Municipality, chiefs of villages, villagers, our assistants, our students for their support and especially to Emre Senan Design Foundation for providing this study experience.

With the wish for raising more students who search for the right answer, can think independently, extrovert, likes to share, curious and has humanistic and professional ethics…

Prof. Ayşegül İzer and Dr. Kevser Üstündağ